Botox planı ve sonrası

alexander-krivitskiy-NIsQJv2jyw0-unsplash.jpg
 

Botox enjeksiyonunu planlarken, hastanın yaşını, mimik kasları kullanma şeklini ve sıklığını, yüz şekillendirmek için çökmüş kısımlara dolgu gereksinimini de dikkate almalıdır. Örneğin bir çok hastada dolgu ve Botox tedavisi birbirini destekleyecek şekilde yapıldığında en başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ayrıca özellikle mimik kaslarını kullanan ve yüz ifadesi önemli olan sanatçılarda başka alternatifler olduğu da hatırlanmalıdır. Çok derin statik (mimik yapılmadığında da görülen) kırışıklıklar botox’la düzelmez. Bu hastalarda dolgu ya da başka yöntemler önerilebilir. Botox uygulaması 30’lu yaşlardan itibaren yapılabilir. Ayrıca Botox, ince kırışıklar için hazırlanan kokteyllerin içine eklenebilir ve mezoterapi şeklinde uygulanabilir (Mezobotox).  Bebek botoxu “baby Botox” da - düşük dozlarla ve daha uzun aralıklarla yapılan bir uygulama şekli - trend olmaya başlamıştır.

Botox’a bağlı komplikasyonlar daha çok yüksek dozlarda kullanıldığında ortaya çıkmaktadır ve kozmetik botox kullanımında nadirdir. Kanama, morluk, şişlik, daha önce Botox yaptırmış ve kuruluk şikayetleri olan hastalarda göz kuruluğunun artması geçici yan etkilerdir. Kan sulandırıcılara birkaç gün önceden ara vermek uygun olabilir. Ciltte yara, enfeksiyon, uçuk varlığı gibi durumlarda Botox uygulanmaz. Hamilellik, emzirme, kas hastalıkları, Aminoglizozid türü antibiyotik kullanımı (duyarlılık reaksiyonu) ve yumurta allerjisi (botox’da insan albümini vardır) kırmızı çizgilerdir.

Botox çok ağrılı bir işlem değildir. Yüz uyuşturulmadan bile rahatlıkla yapılabilir. Fakat konfor açısından yüze bir anestetik sürülmesi ve bölgeye soğuk uygulanması yararlı olacaktır. Hastanın enjeksiyon yapılan bölgeleri ellememesi, 4-6 saati yatmadan dik durumda geçirmesi, öne eğilmemesi, egzersiz yapmaması, 24 saat duş almaması, botox yapılan bölgeler üzerine yatmaması önerilir.  İşlem sonrası buz uygulamasına ve güneş korumasına gerek yoktur.

Botox, enjeksiyon yerinden  başka bölgelere yayılıp istenmeyen kasları etkileyebilir. Bu durumda en çok görülebilen yan etki, gözkapağı düşüklüğü ve çift görmedir. Botox etkisi kalıcı olmadığından, bu yan etkiler 2-3 hafta gibi kısa bir sürede geçer. Kanama da geç olarak ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda hastanın doktoruyla bağlantı kurması önemlidir. Enjeksiyon yapılan bölgeye göre yutma güçlüğü veya solunum sıkıntısı görülürse, acil olarak hastaneye başvurmak gereklidir. Göz ve yüz çevresine yapılan Botox uygulamalarında bu tip yan etkiler çok nadirdir.

Botox etkisi 3 günden sonra hafifçe başlar. 10-15 gün içinde istenen etki görülür. Hasta reaksiyonu önceden bilinemediğinden, ilk seansta aşırı yüksek dozda uygulama önerilmez. 15 gün sonraki kontrolda gerekirse ilave yapılabilir ya da meydana gelmiş bir asimetri düzeltilebilir. Eskiden kalma asimetrileri fotoğraflamak, tedaviyi değerlendirebilme açısından önemlidir. 2. Seanstan sonra enjeksiyon önerilmez. Toksine bağışıklık gelişebilir ve sonraki tedaviler etkisiz olur. Sonraki Botox enjeksiyonu için 3 ay beklenmelidir.

Botox’un etkisi kişiden kişiye değişmekle birlikte 3-6 ay kadar sürebilir. Bu sürenin sonunda enjeksiyonun tekrarlanması önerilir. Kaslardaki kasılma azaldıkça, kas hafızası ve mimik kullanma alışkanlıkları azalacak, enjeksiyon aralıkları da buna bağlı olarak uzayacaktır.

Sonuç olarak Botox uygulaması özellikle kozmetik non-invaziv cerrahide çok geniş uygulama alanı bulmuştur. Gözdeki kaymayı düzeltmek amacıyla başlayan bu macera, yıllar içinde çeşitlenerek çok farklı alanları ve meslek gruplarını ilgilendiren bir konu haline gelmiştir. Göz doktorları tarafından da günümüzde kozmetik ve diğer amaçlarla daha yoğun uygulanmaya başlamıştır. Sağlam anatomi bilgisi ve doğru enjeksiyon tekniğiyle yapıldığında, hasta tarafından da enjeksiyon sonrası önerilere uyulduğunda, görece  güvenli ve yüz güldürücü bir tedavidir.

Op. Dr. Füsun Uzunoğlu

Previous
Previous

Kozmetik dolgu işlemleri

Next
Next

Plexr sonrası bakım nasıl olmalı ?